• Dr. Mustafa Enver Bey Cad. No:6 Konak / İZMİR
  • P.tesi - Cuma: 09:00 - 19:00

Yearly Archives: 2019

TATİLDE NASIL BESLENMELİYİZ?

Sevgili ben haberciler yeniden merhaba bayram ve tatile hazır mısınız?
Bir Ramazan ayını daha geride bıraktık.Bu bir aylık özel süreçte bazılarımız oruç tuttu dolayısıyla bedende bazı metabolik değişimler gelişti.Ramazan sürecini doğru beslenme ile destekleyen kişilerde sağlıklı kilo verimi ve yağ yakımı gerçekleşirken insülin ve leptin düzeyleri de düştü.Normal beslenme duzenıne geçişte bu konu onemle göz önünde bulundurulmalıdır.

Şimdi bir de başlayan 10 gün tatiliyle bayram surecını dusunerek üstelikte yaz mevsimi baslamışken beslenmemizde ve bünyelerimiZde olacak olan değişimlere hazırlıklı olmak adına bu köşemi tatilde beslenme nasıl olmalı diye yazmaya karar verdim.

TATİLLERDE BESLENME KURALLARI

Bayram tatili veya herhangı bir tatil sürecinde öğün sayısı azaltmak çok doğru olacaktır.KAHVALTI -ARA -AKŞAM YEMEĞİ olarak öğün sayınızı 3’e düşürmelisiniz.Oruc tutmuş bireyler için bu beslenme sıstemı normal beslenme hayatına adaptasyonda kolaylık saglarken oruc tutmayanlar ıcın bayram tatiliyle kılo almanızı engelleyecek bir beslenme düzeni sağlayacaktır.

Aktif geçirdiğiniz Saat bası bır bardak su içerek hem iştahınızı kontrol etme sansı elde etmis hem de serinlemek için kalorili yiyecek ve içeceklere yönelmemiş olursunuz.

Akşam menüsünde tabağınızı 3 eşit parcaya bölerek tabagın 1 paracasına ızgara yada fırın et veya balık veya somon tavuk gibi proteinlerden, diğer parcasına haşlama ızgara veya fırınlanmıs sebze veya zeytinyağlılardan ve son parcasına da yogurt cacık veya yogurtlu meze gibi bir besin seçmek uygun olacaktır.Yanında dilediğiniz kadar salata yeşillik tüketebilirsiniz.

Tatlı çeşitleri veya dondurma ara öğün olarak ıkındı saatınde ac karnına olarak yenmelı asla geceye bırakılmamalıdır. Secebıleceğiniz en kötü tatlı olan seker sekerlemeler ve serbetli kızartmalı tatlılardan bence kesınlıkle uzak durun.

Tatlı yedıgınız zaman akabınde sut süte kahve veya sut urunu bır besin alarak sekerinizi ve insülin hormonunuzu dengelemeye çalısın ki bu formül karın bölgenızın yağlanmasınıda engelleyecektir.

Yaz aylarında içecekler su soda alkalı sebze suları soguk bitki çaylari soğuk kremasız sossuz kahveler ve ayran olarak tercıh edilmelidir.

Yaz ayında öğünlerde ekmek tuketımı azaltılmalı yerıne meyve tuketımı cogaltılmalıdır

Akşam menünüzde alkol almayı dusunuyorsanız ozaman meyve tatlı ekmek makarna pilav patates ve benzeri karbonhidratlı besınlere asla yer vermemelisiniz

Egzersiz yapanlar için en uygun zaman dilimi akşam üzeridir.Egzersizden önce meyvenızı sonrasında ıse ayranınızı veya soğuk sütlü kahvenizi içmeyi unutmayın. Bu zaman dılımı uygun degılsede aksam yemekten 1,5 saat sonrayı tercıh etmenız dogru olacaktır.

Tatillerde aşırı yaglı tuzlu kızarmıs besınlerden uzak durulmalıdır.Aralarda meyve yemek ve soda içmek buzlu fesleğenli bir bardak ayran tüketmek sağlık açısından çok faydalıdır.

En dogru yaz meyveleri kiraz mor erik ıtalyan eriği şeftali kayısı ve karpuzdur abartmadan kahvaltınızda bır porsıyon ıkındıde bır porsıyon olarak yer verebilirsiniz.

YAZ DİYETİ ÖRNEK MENÜ

UYANINCA BIR BARDAK LİMON DİLİMLİ MAYDANOZLU SALATALIKLI SU
KAHVALTI: 1 cay bardağı çökelek veya 2 dilim beyaz peynir
3 -4 ceviZ içi
Bol yesillik
Biber domates salatalık avokado
1 porsiyon meyve kiraz veya karpuz

Ara : 2 tane limonlu salatalık+ istediğiniz kadar yeşil erik

Ara: 1 buyuk bardak soda ile yapılmıs buzlu feslegenli ayran+1 avuç çiğbadem

AKŞAM: Orta buyuklukte ızgara balık
Yanında haslanmıs börülce az zeytınyaglı ve bol limonlu
Yogurtlu semizotu ile
AÇLIK DUYGUNUZ GERÇEK Mİ

Sevgili ben haberciler,,
Bugun sizlere üzerine düşünmenizi istediğim önce bir kaç soru sorayım.
Neden yemek yiyoruz?
Hissettiğimiz yeme dürtüsü fizyolojik yani gerçek mi?
Hissettiğimiz yeme dürtüsü duygusal yani sanal mı?
Şimdi biraz bu konulardan ve yeme davranışlarımızın duygularımızla olan bağlantısından konuşalım.
Sıklıkla ve hatta durmadan biseyler atıştırmak yemek veya içmek istiyorsanız,her hangı bır stres unsuru sevinç uzuntu veya duygu degisimi karşısında kendınızı buzdolabının onunde veya bıseyler atıstırırken buluyorsanız bu yazımı mutlaka okumalısınız.

DUYGUSAL AÇLIK NEDİR
Her hangı bır duygunun cozulememıs veya doyurulamamıs olması halıdır.Sevgi ofke kıskanclık basarı değer beğeni umut ve benzeri her hangi havada kalmış çözülememiş veya yüzleşilememiş bir duygunun yansıması duygusal açlıktır.
Eğer duygularınızı doyuramazsanız tanımlayamaz ve çözümleyemezseniz fiziki olarak doygun olma duygunuzu algılayışınızın sağlıklı ve doğru kalması mümkün olmayacaktır.Bu durum bir süre sonra bıtmek bılmeyen bır yeme arzusunu oluşturacaktır.Bu arzu tutkuya dönüşecek sizin acıktıkça acıkmanıza yedikçe yemenize sebep olacaktır.

Malesef karşılığında da ne kadar yersenız yeyin mıdenızın doyması ruhunuzu doyuramayacagı için yağlanmaya ve kilo almaya başlayacaksınız.Tabi ki kilo aldıkca mutsuz hissedecek boyle hissettikçe de tekrar bişeyler atıştırarak veya yiyerek bu duyguyu atlatmaya çalışacaksınız.

Psikoloji biliminin yaptıgı calısmalar der kı;bırcok ınsan mutsuzluk duygusunu stres ve kaygısını yiyeceklerle haz duygusunu uyararak bastırmaya calısır,,Kendini yediklerinden sonra anlık salgılanan keyif veren hormonlar sayesinde ıyı hıssetmeye calısır.

Konunun zor ve karısık kısmı ıse yerken duyulan bu hıssın anlık olması ve sonrasında tatminsizlik ve pişmanlık duygusu oluşması ile demorılıze olunmasıdır.Bu hissin üzerine de ıyı hıssetmek ve bu duygudan kurtulmak için de tekrar bir şeyler tüketmek ihtiyacının başlamasıdır.Bu kısır döngü
giderek kılo almış duygusal ac ve asla doyuma ulaşamayan bir ruh oluşturacağı için çok tehlikelidir.

DUYGUSAL AÇLIK ATAKLARINDAN KAÇINMAK İÇİN
Eğer böyle dalgalanmalar yaşıyorsanız yapmanız gereken ılk ıs Derin bır nefes alıp 1 dakika boyunca sayı saymak
Kendınıze ben suan gercekten acmıyım sorusunu net bir şekilde sormak
Yemeniz konusunda duygunuzdan gönderilen sinyal hangi besine yönelikse ki genellikle karbonhidrat veya tatlıdır bu sinyalin dışında bır besini tuketmek.
Atak anlarında sinyal blokajı yapmak.Pasta için gelen sinyal yerine havuç,çikolata için gelen sinyal yerine limonlu salatalık,abur cubur için gelen sinyalin yerıne aromatık hoş kokulu bır cay tüketmek.
Yıyecek yerıne soda su bitki çayı sebze suyu gibi her hangi bır içeceğe yönelmek.
Atak anında besini reddedip yuruyuş yapmak muzık dınlemek veya dost bır sesle konuşmak.

DUYGUSAL AÇ OLABİLİRMİSİNİZ?Bunu farketmenın en kısa ve kolay yolu eger bır yemek yedıkten hemen sonra veya 1 saat içinde acaba ne yesem dıye dusunmeye baslıyorsanız ve vucudunuz sıze ısrarla tatlı abur cubur çikolata makarna cibs çerez gibi yiyecekleri tüketme çağrısı yapıyorsa gece bişeyler tüketmeden duramıyor veya uyuyamıyorsanız bilin ki DUYGUSAL AÇSINIZ;

DUYGUSAL AÇLIĞA İYİ GELEN BESİNLER
MUZ NAR ÇİLEK FINDIK SUSAM YUMURTA SOMON YOĞURT AVOKADO SALATALIK NANE HAVUC LİMON KAHVE KAKAO
İçecek olarak bol tarçınlı veya ham kakaolu sut ,elmalı tarçınlı zencefıllı havlıcanlı cay , nane yapraklı elma dılımlı lımonlu su ,bır ıkı dılım portakal eklenmıs soda ,kakulelı tarcınlı turk kahvesi iyi gelir.Mutlaka deneyin.

Beslenmenizi düzene oturtmadan önce DuygularınıZı ertelememeyi ve ihmal etmemeyi de öğrenin.

ARALIKLI AÇLIK 16/8 DÜZENİ

Sevgili ben haberciler hepinize merhaba.
Son dönemde yeni beslenme yaklaşımları arasında oldukça ilgimi çekmiş,gelecek yıllarda üzerinde oldukça konuşulacağını düşündüğüm başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa yakalanmadan sağlıklı yaş almak, hızlı efektif kilo verimi ve yağ yakımı konusunda iddialı intermittent fasting (aralıklı açlık) yeme modelinden sizlere biraz bahsedeceğim.
Önce ilk sorumuz nedir bu aralıklı açlık?
Yıllardır yaygın bir şekilde sağlıklı beslenme düzeni açısından önerilen az ve sık yeme modelinin tamamen zıttı olarak öğün sayısının kısıtlandığı ve bedenin planlı bir şekilde uzun açlık saatleri geçirmesinin sağlandığı yöntemdir.
3 çeşit aralıklı açlık diyet modeli bulunmaktadır.
1) 16 -8 düzeni
2) Haftanın 1 yada 2 günü tek öğün diyeti
3) 5-2 yöntemi haftanın 2 günü 500-600 kalori arası besin tüketimi

Aralıklı açlık düzeni gerekli mi?
Uzun yıllardır yapılan pek çok bilimsel çalışma ve sonuçları ışığında beslenme önerileri geliştirildi. Tüm bunlara rağmen dünyada obezite beslenme bozukluğuna bağlı metabolik ve kronik hastalıklar ve kanser vaka sayısı giderek artıyor. Bir yerlerde yanlış yaptığımız kesin. Yanlış yemektense yememenin vücudumuz açısından daha doğru olduğu ise bir o kadar gerçek .
Biyolojik ritim ve sirkadyen düzen, hücre ve yaşamsal fonksiyonları hakkında bilimsel bilgimiz arttıkça doğru bildiğimiz yanlışlar olduğunu görüyoruz. Artık hücrenin aşırı besin öğesi ve kalori aldığında fonksiyonlarının bozulduğunu, açlık süresi uzatıldığında yağ yakan enzimlerin daha aktif çalıştığını, şekeri düzenleyen hormonların daha iyi dengelendiğini, geç saatte beslenmenin yağ yakımının gece boyu salgılanan hormonlarımızla ilişkisi olması sebebiyle biyolojik düzene iyi gelmediğini, insülin hormonunun sık yiyerek uyarılmasının kilo verimi ve kilo kontrolü üzerinde negatif etkili olduğunu, uzun açlıkta otofaji yöntemiyle yapısı ve işlevi bozuk hücrelerin kendini yok ettiğini biliyoruz. Bu bilgiler ışığında aralıklı açlık diyeti gelecekte obezite ve kansere karşı önerilen bilimsel bir yöntem haline gelebilir. Ancak şuan hipotez olduğunu ve bilimsel araştırmalarla desteklenmesi gerektiğini de unutmayalım.

Peki 16/8 Düzeni Nedir?
Bu yöntemde amaç 16 saatlik açlık periyotları oluşturarak kalan 8 saatlik periyotta doğru ve sağlıklı yiyeceklerle gerekli olan kalori ve tüm besin öğelerini sağlamaktır. Bu düzeni sağlarken iki temel öğün oluşturmak en uygunudur. Örneğin sabah 9.00 da kahvaltı ediyorsanız 17.00’de akşam yemeğinizi yiyerek ertesi sabah 9.00’ a kadar hiçbir şey yemiyorsunuz veya saat 11.00’de kahvaltı yapıyorsanız akşam 19.00’da son öğününüzü yaparak yine ertesi gün sabah 11.00’e kadar hiç bir şey yemeyip su çay bitki çayı kahve soda gibi sağlıklı ve kalorisiz içecekler tüketebiliyorsunuz.

Aralıklı Açlık Düzeninde Oluşması Beklenen Hormonal Değişiklikler Nelerdir?
Yapılan uygulamalarda aralıklı açlık diyeti sisteminde klasik düzen beslenme planlarından daha fazla bazal ve postprandial insülin hormonu azalacağı buna bağlı olarak vücudun daha hızlı kilo verip daha kolay yağ yakabileceği ön görülüyor.
Açlık süresi uzadığında büyüme hormonu seviyesinin 2 ile 5 kata kadar artabileceği bu durumun kas kütle kazanımı desteklerken yağ yakımını arttırabileceği ön görülüyor.
Yine bu beslenme sisteminde leptin hormonu dengesinin daha hızlı düzene girebileceği öngörüler arasında.Leptin hormonu beynimizdeki iştah ve açlıktan sorumlu reseptörlere bağlı bir hormonumuz ve doyduğumuz zaman beynimize sinyal göndererek iştahımızı baskılamakla sorumlu.Aynı zamanda hangi besinlerin yağa çevirilip depolanacağını kontrol eder. İdeal leptin seviyesi yaktığımız kalori miktarının artmasını destekler.Açlık süresi uzadığında tüm bu leptine bağlı metabolik süreçler olumlu etkiler alır kanısı var.
Ayrıca yine uzun açlık süresi epinefrin düzeyini uyararak metabolizmanın hızlanmasını ve yağ yakımının artmasını destekleyebilir ve daha hızlı kilo verimi sağlayabilir.
Üstelik açlık sürecinde bağışıklık sisteminin de uyarılıp t hücrelerinin fonksiyonlarını iyileştireceği yönünde fikirler var.

Sonuç olarak henüz hipotez niteliğinde bilimsel çalışmalara ve kanıtlara ihtiyacı olan bu beslenme şeklini önümüzdeki yıllarda daha çok konuşuyor olacağız.Biyolojik ritim gece gündüz döngüleri ve kanserle mücadele süreçleri ile ilgili yapılan çalışmalar az öğünle beslenmenin uzun açlık periyotları oluşturmanın ve akşam 17.00 18.00 den sonra besin alımını kesmenin gelecek vadettiği yönünde.Haberiniz olsun ben haberciler.Sağlıkla kalın.
ZAYIFLAMA DİYETLERİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR

Merhaba sevgili Ben Haberciler.
Zayıflamak incelmek yağ yakmak dediğimizde pek çoğumuzun heyecanla karşıladığı hayır diyemeyeceği bir kavramı konu ediyor oluruz çoğu zaman.
Aslına bakarsanız pek çoğumuzda bazı dönemlerimizde ya kendimize özgü yada bir uzman danışmanlığında zayıflama diyetleri veya programları denemiş uygulamışızdır.Başarılı olduğumuz da olmuştur sonuç alamadığımızda.

Pek çoğumuz diyet dendiğinde genel kuralları düzenleri ara öğünleri su içmeyi bir öğün sebze yiyip bir öğün ızgara et veya et ürünleri tüketmeyi ekmek ve tatlıyı kesmeyi kuru kayısı tasımayı çok çok iyi biliyordur.Ama bu standarda yakın zayıflama sisteminden de çok sıkılmış yenılıkleri merak ediyor olabilirsiniz.
Sizleri en yeni ,bilimsel özü sağlık olan standartlardan farklı yepyeni kişiye özel doğru beslenerek zayıflatan metodlar ile tanıştırmak güzel olur diye düşünüyorum.Bu yeni yaklaşımları sizlerde deneyerek hızlı ve rahat daha da kişiye özel diyet modeleri keşfetmiş ve yağ kaybı hatta kas kazanımı ile sonuçlanmış güzel ve farklı bir zayıflama diyeti uygulamış olabilirsiniz.

FONKSİYONEL TIP DİYETİ
Bu yaklaşımda esas amaç kilo vermek değilken daha az inflamasyonu olan bir beden kimyası oluşturmak prensibi ile mevcut veya olası hastalıkları iyileştirme ve engellemeyi amaç edinir.Başta şeker işlenmiş tüm gidalar gluten ve süt ürünlerinin beslenmede olmadığı açlık sürelerinin uzun tutulduğu besin desteklerinin yoğun kullanıldığı sebze meyve sağlıklı yağlar kuruyemişler baklagiller fermente ürünler ve sağlıklı sıvıların kullanıldığı beslenme sistemidir.Genellikle kilo fazlalıgı ve sağlık sorunları birarada olan kişiler için çok daha uygundur.

ALKALİ SIVILAR VE SIVI DETOKS KÜRLERİ
Bu yöntem özel hazırlanmış ALKALİ sebze meyve ve besin karışımlarıyla hazırlanmış, haftada iki veya maksimum üç gün süreyle uygulanan katı beslenmeye ara verilen kilo vermeyi ayrıca detoksla karaciğer ve bağırsak sistemini arındırmayı hedefleyen diyet metodudur.Sağlık sorunu olmayan ve kilo fazlası 2 ile 4 kilo ile sınırlı kişiler için geçerlidir.

İÇERİĞİ PROTEİNCE ZENGİNLEŞTİRİLİP GÜÇLENDİRİLMİŞ ÖZEL ÜRETİM HAZIR PAKET GIDALAR
Bu yöntem dünyada çok yaygın ülkemizde de son yıllarda aktif olarak kullanılan,tıbbi analız ve degerlendırmelerinizden sonra sadece uzman kontrolünde şahsınıza sipariş edilen proteın içeriği eşit hale getirilmiş çorbadan makarnaya hatta tatlıya kadar özel formülle üretilmiş gıdaların günlük planda yenildiği diyet modelidir.Normal diyetlere kıyasla daha çok yağ yakımının yanısıra kas kazanımı sağlayabilen seker kolesterol sorunu dahil pek çok sağlık sorununda bile uzman eşliğinde kişiye özel uyarlanarak yapılan diyet tekniğidir.urunler sizin için özel sipariş edilir.Protein kısıtlanması yapılmış hastalar hariç pek çok metabolizmaya uygun yeni bir alternatif yöntemdir.Urunlerin hazır geliyor olması diyette bulamama yapamama sorununu ortadan kaldırır.

DNA ANALİZİ DOĞRULTUSUNDA GIDA İNTOLERASYONU TESPİTİ
Rutin diyet programlarına farklılık getiren sizin bedeninize en uygun olan ve hiç uygun olmayan besinlerin tespit edilip beslenme programından uzaklaştırılması ile kişiye özel olarak planlanmış diyet metodudur. Kilo verme ile hastalık tedavilerini bir arada düzenler.Az kilo problemi olup özellikle hazımsızlık şişkinlik migren eklem ağrısı halsizlik ve defekasyon sorunları olan kişiler için uygundur.

HAFTALIK ELEMİNASYON METODU
Her hafta bir gıda grubunun uzaklaştırılmasına dayanan yapımı kolay yeni diyet metodudur.Gluten Laktoz Et ve ürünleri Meyve ve en son çiğ ve pişmiş sebzenin sistemden elemine edildiği yöntemdir.Gelişme dönemi dışında ve herhangi bir hastalık bulgusu yok ise yapılan haftalık uygulanan yeni yaklaşımlardan biridir.

Rutın beslenme sİstemlerini denemiş belki sıkılmış yada sonuc alamamış yada iyileşememiş kişilere yeni özü sağlık olan yağ kaybını garanti eden kan profılini olumlu yonde iyileştiren yep yeni yaklaşımları anlatmak istedim.Benim bu sistemlerden en favorilerimin ne olduğunu soracak olursanız fonksiyonel tıp diyeti ve dna analizine göre gıda intolerasyon diyeti derim.
Şu hiç unutulmamalıdır ki;Tüm bu yöntemler sadece uzman eşliğinde uygulanabilir öncesi veya sırasında kan tahlılı mutlaka yapılmalıdır.Sevgi ve sağlıkla kalın.

HÜCRELERİ YENİLEYEN BESLENME

Kocaman bir merhaba sevgili ben haberciler.
Hepimiz biliyoruz ki biz canlilarin yapisal ve islevsel ozellikler gosterebilen en kucuk yapi birimi hucrelerimizdir.
İnsan yaşamı boyunca pek cok hastalık faktorü toksin ve serbest radikallerin yarattigi tahrip edici oksidatif stresle karşılaşır. Öncelikle yavaş ama daha sonra hızlanan bir ivme ile hucrenin bu olumsuz süreçlerle dogal bas etme potansiyeli azalir ve bedenin rahatsızlıklarında veya yaslanma hizinda artis olur.
Bedenin normal metabolik düzeni içerisinde dogru ve saglikli besleniyorsak stres yönetimimiz iyi ve fiziksel olarak aktif isek,,tahrip olan ve yok olan hücrelerin yerine düzenli bir şekilde yenileri uretilir.
Pek cok besin ogesi su meyve ve sebzeler vücudun ve hücrelerin kendi kendini yenilenmesini önemli ölçüde destekler. Besinlerin hücre yenileyici ve kanı temizleyici ozellilerinin yani sira insanın daha dinamik ve sağlıklı olmasına katkı sağlayıcı yaslanma etkilerini geciktirici kansere karsi koruyucu zihin ve beden sagligini iyilestirici pek çok özellikleri bulunmaktadır.

HUCRE YENİLEYİCİ MADDELER
Oksijen
Yuksek Ph’lı su
Omega 3
Folicasit
B12
Demir
Koenzim Q 10
Likopen
Selenyum
E vitamini
C vitamini
D vitamini

SU: Yaşamsal faaliyetler için elzem olan su alkali bir ph’da ise Ölü hücrelerin atılmasını bedenin toksinlerden arinmasini saglar.

KURUMEYVELER: A, C, B kompleks, E, K vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, mangnezyum, sodyum ve bakır içerir. Güçlü bir antioksidan ve hücre yenileyicidirler

ZEYTİNYAĞI: Özellikle içerdiği E vitamini ve tekli doymuş yağ asitleri sayesinde hucre zarini koruyucu ve hücre yenileyici özelliğe sahiptir. Kırışıklıkları önler. Doku ve organların yaşlanmasını geciktirir.

BALIK VE SOMON: Ozellikle sardalya somon ve Tuna torik balığı gibi yağlı balıklar omega 3 yağ asitlerinden ve d vitamininden zengindir. Omega 3 yağ asitleri hücre yenilenmesini sağlayarak cildin parlak ve canlı görünmesini sağlar.Kansere karsida koruyucudur.

DOMATES: Kırmızı renkli bir pigment olan likopen içeriği çok yüksektir. Likopen cildinizi güneş ışınlarına karşı korur, cilt lekelerini, cilt kırışıklıklarını ve cilt kanseri riskini azaltır.

YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER: Brokoli, ıspanak, semizotu kereviz gibi yeşil yapraklı sebzeler ve dereotu maydanoz kivircik marul gibi yesillikler yüksek oranda antioksidan c vitamini ve folicasit içerdikleri için hücre yenilenmesini sağlarlar ve hucrenin paslanmasını onlerler.

CEVİZ BADEM FINDIK:içerdikleri E vitamini ve omega 3 yağ asidi magnezyum selenyum cinko ve folicasit sayesinde serbest radikallerle savaşarak hücre yenilenmesini sağlarlar

KEFİR VE YOGURT: İçeriğindeki d vitamini ve probiotikler sayesinde en degerli hucre yenileyici besinlerin basinda yer alirlar.

HAVUÇ VE TURP: Herhangi bir nedenden dolayı hasar görmüş hücrelerin onarılmasında önemli rol oynar. Antioksidan özelliğinden dolayı kansere karsi koruyucudur.

KIRMIZI VE MOR RENKLİ MEYVELER: Hücre yenileyici besinler arasında en üst sırada yerini almaktadır. hücreler üzerindeki etkileri kanıtlanmış siyah uzum bogurtlen pancar yabanmersini visne kiraz mor erik bas siradaki hucre yenileyici meyvelerdendir

ZERDEÇAL YEŞİLÇAY VE GİNSENG:Hucre yenileyecici antioksidanlar icerirler.

Ulkemiz cografyamiz ve iklimi sayesinde bu besinleri bize en dogal halleriyle ulasma imkani sunuyor.Akdeniz tipi beslenme dedigimiz sebze balik zeytinyagi meyveler ve kuruyemis agirlikli beslenme modeli dunyada pekcok saglik oteritesinin onerdigi beslenme seklidir.

Gelin sizinde dogru beslenme yolunuz moda odakli gercek olmayan trendleri takip etmek degil hucrelerinizi yenilemek daha gec yaslanmak ve saglikli kalmak olsun.
GAPS DİYETİYLE İYİLEŞMEK MÜMKÜN

Sevgili okurlar yine yeniden merhaba,,
Sağlıklı yaşamak sağlıklı kalmak için daha çok çaba harcamamız gerekiyor biliyorsunuz değil mi?
Tıp ve teknoloji ne kadar ilerlemiş olsa da kronik ve inflamatuar hastalıkları hatta kanseri önleme ve oto immün hastalıkları azaltmada ilerleme kaydedemedik. Hatta azalma kaydetmek yerine ivmeli oranda artışlar yaşıyoruz ve gelecek 20 yıl için öngörüler hiç te parlak değil.
Neden biliyor musunuz ? Çünkü Sağlıklı ve kaliteli yaşamıyoruz
Doğru ve doğal beslenmiyoruz
İkinci beynimiz bağırsaklarımızı önemsemedik
Mitokondrilerimizi yok saydık
Bedenimizin toksik yükünü arttırdık
Fiziksel aktiviteyi azalttık
Psikolojik ve fiziksel Stresi yönetemedik

Fonksiyonel beslenmeyle tanıştığımdan bu yana sizlere ‘’bağırsağımızı anlar tanır ve doğru beslersek pek çok hastalık riskinden kurtulabilir hem sağlıklı hem uzun ömürlü olabiliriz’’ kesin desem ne düşünürsünüz? Gelin bugün bağırsak sağlığımız için önerilen GAPS DİYETİNİ ve bu diyetle bağırsak duvarımızı sağlam ve sağlıklı hale getirerek pek çok fiziksel rahatsızlık tıbbi ve psikiyatrik hastalıktan korunabileceğimizi ve bunun yönetiminin kendi elimizde olduğunu konuşalım.

GEÇİRGEN BAĞIRSAK
Bugün pek çok hastalığın altında geçirgen bağırsak sendromu yatar. Bağırsak epitel dokusundaki bu hasar ve geçirgenlik yüzünden toksinler sindirilmemiş besinler zararlı kimyasallar mantarlar patojen bakteriler ağır metaller kan dolaşımına girerek hücrelerimize zarar verirler. Neredeyse pek çok hastalık için başlangıç odağı aslında tam da burasıdır.

Amacımız bağırsaklarımız için doğru beslenme şeklini hayatımıza katıp bağırsak duvarını onarıp içeride dost bakterilerimizin dengesini sağlayarak sindirim sistemimizin daha iyi çalışmasına yardımcı olmaktır. Bunu sağlayacak olan beslenme modeline de GAPS DİYETİ denir.

GAPS DİYETİ İLE ÖNLENEBİLİR HASTALIKLAR
GLUTEN İNTOLERASYONU
ÇÖLYAK
LAKTOZ İNTOLERASYONU
ALERJİ
ANEMİ
DİYABET
EGZEMA SEDEF
ROMATOİD ARTİRİT
KRONİK DEJENERATİF HASTALIKLAR
MİGREN
REFLÜ
KABIZLIK İSHAL
GAZ ŞİŞKİNLİK
MULTIPLESKLEROZ
HAŞİMOTO TİROİDİ
DEPRESYON
ANKSİYETE
OTİZM
DİKKAT EKSİKLİĞİ
BİPOLAR BOZUKLUK
EKLEM HASTALIKLARI

GAPS DİYETİ NEDİR NASIL UYGULANIR
Gaps diyetinde patojen bakterileri ve mantarları besleyen nörotoksin üreten yiyecekler ilaçlar ürünler hazır ve işlenmiş gıdalar süt şeker ve basit tüm karbonhidratlar tamamen yasaklanır fermante yiyecekler probiotık bakteriler amino asitler sağlıklı yağ asitleri vitaminler ve minerallerle dolu faydalı besinler içeren bir beslenme düzeni oluşturulur .Bütün gıdalar taze alınmalıdır evde hazırlanmalıdır doğadaki hallerine en yakın şekilde kullanılmalıdır.Mutlaka aç kalma süreleri uzun tutulmalıdır

GAPS DİYETİNDE ÖNERİLMEYEN BESİNLER
Buğday,çavdar,yulaf,pirinç,mısır,bulgur.makarna,patates
Şeker şekerli ürünler ve tatlandırıcı
Hazır meyve suları
Asitli gazlı içecekler
Unlu tüm gıdalar
Soya fasulyesi ve tüm soyalı ürünler
Nohut bakla ve maş fasulyesi
Süt ,süt içeren İçeriğinde laktoz yazan her türlü ürün
Hazır yoğurt krema hazır ayran
İşlenmiş, katkı ,boya,koruyucu içeren her türlü besin
Genetiği ile oynanmış her türlü yiyecek içecek

GAPS DİYETİNDE ÖNERİLEN BESİNLER
Evde yapılmış Yoğurt kefir
Kaymak
Fermante ve olgunlaştırılmış peynirler
Yumurta
Kuzu eti dana eti balık
Sakatat
Et ürünlerinin yağı tereyağı sızma zeytinyağı çörekotu yağı üzüm çekirdeği yağı keten tohumu yağı
Pancar brokoli enginar kuşkonmaz lahana kereviz karnabahar havuç salatalık yeşil fasulye kabak patlıcan karalahana marul soğan sarımsak maydanoz dereotu tere roka biber turp ıspanak semizotu domates balkabağı şalgam
Limon avokado
Kuru fasulye mercimek kurubörülce
Ceviz badem fındık kaju fıstık kabak çekirdeği
Sirke
Ev yapımı turşu
Tüm meyveler muz hariç
Sebze suları
Bitki çayları
Zencefil zerdeçal ve Tüm baharatlar

Beslenme şeklimizle bağırsaklarımızı tedavi ederek pekçok hastalıktan kurtulmak ve daha önemlisi hasta olmadan yaşam sürmek elimizde.
İkinci beyninizi sevin,,Sağlıklı ve mutlu kalın.